Bu tür karakterlerin çocuklara kötü rol model olduğunu kaydeden Ertuğrul, “Günümüzde oyun ve videonun çocuklar için oldukça önemli olduğunu biliyoruz. Ancak Momo ve bunun gibi karakterlerin ortaya çıkmasıyla birlikte dezavantajları da açığa çıkmış bulunmaktadır. Bu tarz karakterler çocuklar için kötü rol model olabiliyor.
Çocuklar bu karakteri model olarak görüp davranışlarını sergileyebiliyor. Sosyal anlamda içe dönük yapıyı gerçekleştirip çocuğun kendi hayatına dönmesi, akran ilişkilerini azaltması ve aile ilişkilerini azaltmasına sebep olabiliyor. Şiddete eğilimli bir hale gelebiliyor ve öfke kontrol bozuklukları açığa çıkıyor. Aynı zamanda depresyon ve anksiyete bozukluğu açığa çıkabiliyor. Uyku bozuklukları, gece ve gündüz altına kaçırma şeklinde görebiliyoruz. Elbette çocuklarımızı tamamen bilgisayardan ve oyunlardan uzaklaştırmamız mümkün değil. Bu tarz bir sınırlama koyduğumuzda çocukları daha cezbeder bir hale geliyoruz ama bunu daha güvenli bir şekilde yaptığımızda çocuklarımızın bu aletleri daha sağlıklı kullanmasına sebep olabiliriz. Çünkü sosyal izolasyon ve akademik anlamda başarısızlık çocukların işlevselliğini oldukça etkileyen belirtiler arasındadır” şeklinde konuştu.
İnternet ortamının güvenli bir hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Ertuğrul, “O yüzden interneti güvenli hale getirmek oldukça önemlidir. Çocuklar interneti kullanırken denetimli bir şekilde kullanmalarını istiyoruz. Mutlaka aile denetiminde kullanması lazım. Çünkü çocukları yalnız bıraktığımız zaman özellikle otomatik ilerlemeyle birlikte izleyecekleri oyuna veya izleyecekleri videoya sınır koyamaz hale geliyoruz. Mutlaka çocukların başında bir ebeveyn kontrolü ile birlikte bu tarz videolara ve oyunlara eşlik etmelerini isteriz. Ortalama 1 saatli geçmeyecek şekliyle oyun, bilgisayar ve telefonla uğraşmalarını isteriz. Yaş grubuna göre 1-2 saati geçtiği zaman çocuklarda ciddi manada bir dezavantaj görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
