Dolar 32,6003
Euro 34,8766
Altın 2.495,92
BİST 9.599,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

Yolun Hikayesi…

Fatih TEZCE’nin kaleminden..

Yolun Hikayesi…
REKLAM ALANI
19 Kasım 2018 12:06

Otobüste bir yığın insan…
Mevsimlerden güz…
Sonbahar resim diğerleri mevsim diyor şair…
Ne güzel bir ifade…
Ne kadar da doğru…
Eylül’de yazdığı şiirleri yine Eylül’de buluşturup salıyor mevsime şairler…
Yol boyu İller ilçeler köyler geçiyoruz…
Otobüslerin camlarından geçiyor hepsi…
Salkım söğüt çürümüş, kesmiş ağacı hizmetli okulun bahçesinde…
Görüyorum…
Asma üzümler atmış yaprağını toprağa…
Yeniden dirilmesi çok zor…
Nasıl yeşerir?
Sevgiyle…
Sevmekle…
Köyün çocukları çelik çomak oynarken patozdan buğday havalanıyor rüzgâra karışarak…
Bir ağaç tek başına, çok uzakta, gölgesinde koyunlar kaval sesi ve hüzün…
Çalıyor çoban…
Çoban kendini anlatıyor…
Kendini anlamayan başkasını anlayamaz…
Çoban kavalla kendini anlamaya çalışıyor…
Sonra az ilerde bir köprü…
Tahtadan…
Kasabanın en bilgili ihtiyarı yapmış…
Yıllara meydan okumuş…
İhtiyar bilgin yıllara meydan okumuş; tahta köprü yıllara meydan okumuş…
Irmak coşkun akıyor, tahta köprü ben hepinizi sırtımda taşırım diyor…
Taşıyor da…
Okula giden çocuklar bu köprüden geçiyor…
Evlenenler kır düğününe bu köprüden geçerek gidiyor…
Tahta köprü dünyayı taşıyor…
Tahta köprü dünyayı yaşıyor…
Vefat eden en yaşlı adamın mezarına yavuklusu iki büklüm bu tahta köprüden geçerek gidiyor…
Zaman hancı bulut yolcu…
Bulutlar geçiyor, otobüs son hızla asfaltta uzuyor…
Şimdi başka kasaba, bir daha başka kasaba başka ve başka kasaba…
Her kasabadan geçişte tüm yolcular da başka oluyor…
Değişiyoruz başka oluyoruz, otobüs bizi hızla başkalarına taşıyor…
Sonunda kavuşuyoruz ancak kavuştuğumuz kendimiz miyiz? Bu yolculuk kendimize mi, kavuştuklarımız bizi bekleyenler mi?

Otobüs ilerliyor ben düşünüyorum…
Muavin ışıkları söndürüyor ancak gökte ışıklar asılı; bazen ay bazen yıldız…
Şimdi başbaşayız karanlıkla bir de otobüs camlarına düşen yıldızlarla, ay ışığıyla…
Yanağımı dayadım camlara ay vursun istiyorum şakağıma…
Şoför tellendiriyor sigarasını, her duman çekişinde dünyalarını saklıyor dumanda…
Her sigara çekişinde şimdi uyuyan çocuğunu düşlüyor…
Sabah olsun istiyor şoför, sabah olsun ki çocuğuna kavuşsun…
Eve bir ekmek bir de çikolatayla girecek baba…
Öyle düşünüyor olmalı ki her sigara dumanında ayrı şekil oluyor siyahtan bulutlar…
Gece oldu bulutlar siyaha dönüyor.
Yolcular siyah bulutla ilerliyor, otobüs ve siyah bulut siyah asfaltla ilerliyor.
İlerliyoruz yaklaştıkça bir heyecan, yaklaşmak bir sevda…

Her yolcu ayrı kavga. Hepsinin gözleri başka memleket.
Her biri sanki ayrı yerlere gidiyor yolcuların.
Yolculuk farklı duygulara gitmek demek.
Terminal aynı da olsa inen her yolcu başka dünyaya inmiş gibi.
Kahve kokusu içinde otobüs.
Uyumamak için kahve içiyor yolcular ve şoför ve muavin…
Uyuyunca büyü bozulacak sanki.
Rüya sanki her şeyi bitirecek.
O yüzden uyumuyor kimse.
Uyumayanların gözleri pencerelerde.
Pencereler ne kadar göz taşıyor böyle!
Gece ilerliyor gece bitiyor gece sabaha koşuyor gece sabaha kavuşuyor;

“-Esselatü hayrun minen nevm
Esselatü hayrun minen nevm”
Sabah ezanı okunuyor ezan imdadımıza yetişiyor. Anlıyoruz her ne kadar Arapça da olsa anlıyoruz dünyanın her yanında aynı okunan ilahi daveti;
“- Namaz uykudan hayırlıdır
Namaz uykudan hayırlıdır “
Hayrolsun, her şeyimiz hayr olsun uyduk davete dua ettik herkese…
Dua ettik kabul buyur ey Rab! Etimolojik olarak değil kalbi yaklaşıyoruz hepimiz hepimize, bir otobüs dolusu insan hepimiz dua ediyoruz bu sefer Türkçe;
-“ Kabul buyur ya Rabb”
Bizi sevdiklerimizden ayırma!
Otobüs şehre yaklaşıyor…
Bir çocuk beşiğindeyken babasına gülümsüyor…
Elinde bir ekmek bir de çikolata baba ise bambaşka gülüyor…

Fatih TEZCE

REKLAM ALANI