Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Az Bulutlu
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 17°C
Sal 18°C

SALGINDA YANIMIZA ALINACAKLAR LİSTESİ: PIRASA, PATATES, LUPPO

Fatih TEZCE’nin kaleminden

SALGINDA YANIMIZA ALINACAKLAR LİSTESİ: PIRASA, PATATES, LUPPO
REKLAM ALANI
13 Nisan 2020 09:00 | Son Güncellenme: 13 Nisan 2020 16:08

Sabah sabah Atv’de muhabir şöyle dedi:

Bir tek martılar var sahilde.

Martılar daha vefalı çıkmış, öyle dedi.

Terk etmediler denizlerini martılar, bunu da söyledi.

Ama insan Cuma gününün gecesinde ne çok şeyini terk etti. Bunu ben söyledim.

Şair şöyle demişti: ”Terk etmedi sevdan beni”.

Şairlerin ciddiye alınmasını ummak bir hayalmiş, bunu da ben demiştim sana.

Ne bu acelen ey sokaklar diye sorduğumu da hatırladım.

Bu bir kamera şakası mı, şu gökteki pır pır uçuşan dronlar mı kamera, oraya mı el sallayacağız!

Patates kamyonu ne zaman geldi, şu bir çuval ekmek sırtlayan adam nereye gitti.

Kola ve çikolata savaş erzakı mı oldu?

Gözleri kıpkırmızı olmuş haliyle, her akşam on dokuzda temas yok temas yok diyen bu adam daha ne yapacak sizlere.

Şu kadarcık akıl yok diyor balkondaki çocuklar.

Bu neyin kutlaması!

Biliyorum, sen şimdi temas yok deyince aklına Yeni İstanbul Havaalanı’nda THY görevlisi kadına “temas yoook, temas yoook” diyen zengin bir diğer kadının şımarık hallerini hatırlıyorsun değil mi?

Ah hatıralar, hatıralar. Keşke Ferdi Tayfur’un bir şarkısı olarak kalmasaydı.

Keşke “temas yok” deyince yüreği koca o adamı hatırlasaydık.

Bunu sen de biliyorsun, hiç kaçırma gözlerini benden.

Sadece iki gün diyorum sana.

Yazıyla kırk sekiz saat, rakamla 48.Bak bu da Roma rakamıyla yazılmış hali: XLVIII.

Arapçasını da yazarım istersen ama gerek yok.

Hem bu Romen rakamları ileri Batı’nın dili, anlamışsındır sen şimdi.

İnsanın insana açlığı bitmiş, insanın kendine açlığı başlamış.

Bunu anladık ikimiz.

Üzgünüz.
Defterim bana küsmüş.

Bunları defterime yazamıyorum.

Kalem yazmıyor, kâğıt bağrını açmıyor.

Nesneler, insanlara küstü bu gece.

Ey insan, mutlu musun?
Sen bana İngiltere’den, İtalya’dan, Almanya’dan misaller vermiştin.

Bak bu kelimeyi ayrı seviyorum:

Misal.

Şimdilerde örnek diyorlar.

Örneğin diye başlıyorlar cümleye, iyi de kimin örneği!

Bu sana da çok saçma gelmiyor mu?
Saçma bir kelime daha var:

Bulaş.

Ne demek bulaş.

Lise öğrencisi bile biliyor, sonuna “–mak” eki getirirsen mastar olur:

Bulaşmak.
Seni duyuyorum.

Hayır, bu benim içimden geliyor.

İçimden gelmeden hiçbir şeyi yazmadım ben.

Sen bana İngiltere’den başka misaller de vermiştin.

Ne farkınız kaldı şimdi.

Tuvalet kâğıdı için yüzlerce metre sıraya girdi coniler maykıllar.

Bizimkiler de sokakta konvoy yaptılar.

Hayır, ben üstüme alınmıyorum, çünkü ben evimden cuma gecesi de çıkmadım.

Sen de psikoloji okudun, bilirsin.

Maslow diye bir adam var.

O adam oturmuş insanların ihtiyaçlarını sıralamış.

En tepede ne var biliyor musun, kendini gerçekleştirme.

Bu Maslow iyi adam galiba.

En alta da fizyolojik ihtiyaçlar yazmış bizim adam.

İyi etmiş diyorsun değil mi.

Ama sen cuma akşamı mahalle manavına koşup patates almışsın.

Ayıp ettin Maslow’a.

Bir de pırasa almışsın, görenler var.

Benim komşum gece bekçisi, o dedi bana.

Üzüldüm.

Utandım da senin adına.

Abi sen Massachusetts  üniversitesinde doktora yaptın.

Benim gibi sıradan bir ülkede (bu söz sana aittir, hatırlatayım) sıradan bir üniversite din ve felsefe eğitimi almadın ki.

Bir de kola var ama yazmıyorum onu.

Amerika’da okudun ya sen, oradan alışmışsındır kolaya, mazur gördüm!

Bu sabah da her zamanki saatte uyandım.

Dün gece de aynı saatte uyumuşum.

Ben neden böyleyim bilmiyorum.

Sen öyle değilsin ama benim gibi değişik biri değilsin yani.

Bunu da sen demiştin.

Bafraspor’un şampiyonluk maçı için okuldan kaçtığımız gündü.

Benim elimde bir defter vardı.

Lacivert kaplı kalın bir defter.

Maça kaçarken bile şiir defterimi asla terk etmemiştim de sen bana la oğlum ne değişik adamsın demiştin.

Öyle işte..

Ben laciverti de şiiri de maçı da terk etmedim.

Cuma gecesi evimi de terk etmedim.

Kolunun altında şiir biriktiren değişik adamlar evlerini terk etmezler.

Ama sen neden böyle yaptın, neden bir liste yaptın da buzdolabına astın:

Salgında yanımıza alınacaklar listesi;

1.Pırasa 2.Patates 3.Luppo.

Allah iyiliğini versin emi!

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.