‘Semer’ taşımaya devam

Ne kadar varız bu ülkede,
Zenginin zengin fakirin fakir olmaktan başka işi olmadığı yönetimde…
Neden mi bu sorular?
Türk-İş’in açıkladığı rakamlara göre YOKSULLUK SINIRI 6 bin 918 TL
Buna binaen Asgari ücretin 2020 TL olması vatandaşın‘YOKSUL’ olabilmesi için bile 4 bin 898 TL borç alması gerektiği bir yaşam şartlarından bahsediyorum.
Elektriğe‘taze gelen’ yüzde 14,9 zam
Suya zam
Doğalgaza zam
Gıda ürünlerine zam
Eğitime zam
Ulaşıma zam
Her şeye zam
Haydeee yok mu arttıran!
Kısaca dar gelirli vatandaş yaşamasın…
İmkânları giderek zorlaşsın
Onun yaşam hakkı olmasın
Çocuğunu okutamasın mesela
Ya da sofradan aç kalksın, doymasın
O çalışsın çabalasın, zengin servetine servet katsın…
Türkiye Varlık Fonu Ağaoğlu’na 1 milyar 670 TL vererek onun şirketlerini batmaktan kurtarsın…
Vatandaşın işi ne ola ki?
Sadece semerini taşısın
Hepiniz duymuşsunuzdur, Sayıştay’ın Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile ilgili raporunu…
SGK’ da büyük vurgun!
Özel hastaneler gereğini yapmış. Çalışmış yöneticiler…
Vertigo hastasına ‘sezaryen doğum’
Vefat edene 956 bin ‘tedavi’ masrafı
Kanser ilaçları,
Ameliyathane masrafları,
İzinde olan doktorun günde beş ameliyatta bulunması…
Check-up işlemlerine 35 milyon…
Gibi…
Bu durumda SGK küçük esnafın sırtına neden bu kadar binmesin ki?
Neden bunca gider ve harcamayı onlardan tahsil etmesin ki?
Ya maliye?
O da boş durmuyor tabi…
Birçok şirketin, holding milyarlık borçlarını temizlerken küçük esnafın canını okumakla meşgul.
Ya Diyanet?
Faize karşı olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Yayınlar Döner Sermaye İşletmesi’nin geçtiğimiz yıl faiz geliri 2 milyon 109 bin TL
Aman haa! Faizden uzak durun
Demem o ki;
Her şeye eyvallah!
Semer taşımaya devam