SES, 26 YAŞINDA
1996 yılında kurulan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) 26’ıncı yaşını kutlarken Samsun Şube Başkanı Aysel Ocak, “SES varsa umut var” dedi
1990 yılından itibaren arka arkaya Genel Sağlık İş, Tüm Sağlık Sen, Sağlık Sen ve Sosyal Hizmet Sen sendikaları altında bir araya gelen sağlık çalışanları, 1996 yılında ise SES’i kurarak birleşti. 1 Ağustos 1996 yılında kurulan sendikanın 26’ıncı yıldönümü nedeniyle bir basın açıklamasında bulunan Samsun Şube Başkanı Aysel Ocak, “SES varsa umut var” dedi.
SAĞLIK NESNESİ PAZARLAŞTIRILDI
“İşkolumuzdaki haksızlıklara, hukuksuzluklara, baskılara karşı fiili mücadelemizi sürdürürken, hukuksal alanda da ciddi kazanımlar elde ettik” diyen Aysel Ocak, açıklamasında ayrıca şunlara değindi:
“Sağlık ve Sosyal Hizmetler’in piyasalaştırılmasına karşı örgütümüzün yürüttüğü mücadele, bu güne baktığımızda ne kadar haklı olduğunun kanıtı şeklindedir. Siyasal iktidarlar sendikamıza karşı yürüttükleri baskı politikaları hız kesmeden devam etmektedir. Geliştirilmesi, güçlendirilmesi gereken 1. basamak yok edilmiş, Aile hekimliği adı altında binlerce hekime esnaf olması dayatılmış, en temel insan hakkı olan sağlık hakkı artık bir pazar nesnesi haline getirilmiştir.
HAKLARIMIZ ELİMİZDEN ALINIRKEN
Bugün iş kolumuzda kırktan fazla sendika vardır. Meslek ve işyeri sendikacılığı yeniden hortlatılmaya çalışılmaktadır. Anayasa değiştirilerek ‘örgütlenme özgürlüğü’ yalanıyla birden fazla sendikaya üyelik getirilerek, örgütlülük zayıflatılmaya çalışılmakta, her türden haklarımızı kullanmak için iktidarın gösterdiği örgütlere gitmemiz istenmektedir. İktidarların besleme sendikalarına emekçiler baskı, mobbing, her türlü baskı ve yalan vaatler ile zorla üye yaptırılarak yetki almaları sağlanıyor. Son 6 dönemi (12 yılı) kapsayan TİS’e baktığımızda emekçilerin bu yetkilendirilmiş sendikamsı yapılar eliyle emekçilerin haklarında yarattıkları gerilemeyi görebiliriz. Haklarımız elimizden alınırken gösterilen olumsuz sendikal pratik nedeniyle örgütlenme emekçiler için anlamsız hale getiriliyor.
EMEKÇİDEN VE HALKTAN YANA
Her türden farklılığın, bencilliğin ve bireyselliğin kışkırtılarak temel değer yapılmaya çalışıldığı, insani duyguların ırkçı bir saldırganlığa dönüştürüldüğü, en temel insan hakkının pazara çıkarıldığı bir zamanda, sahibinin sesi medyaların beyin yıkama çabalarına rağmen; emekçiden ve halktan yana, herkesin kendini ifade ettiği, her düşüncenin çoğunluk olma hakkının olduğu, devletten ve siyasal partilerden bağımsız, emekçilerin hak ve çıkarlarını esas alan, toplumsal yararı bireysel çıkardan önemli sayan bir emek örgütüyüz.
DAHA ÇOK ÖRGÜTLENME, DAHA ÇOK MÜCADELE
26’ncı yılımızı kutlarken, bugüne kadar edindiğimiz deneyimlerin ışığında; hak ve özgürlerimizi geliştirmek, bize giydirilmek istenen deli gömleğini yırtıp atmak, işkolumuzdaki tüm hizmetlerin ücretsiz ve nitelikli olmasını sağlamak, güvenceli iş, güvenceli gelecek, barış içinde yaşanan eşitlikçi, özgürlükçü bir ülke için; daha fazla birlik, daha fazla çalışma, daha fazla örgütlenme, daha çok mücadele bizi bekliyor.” Sibel TOPAL