31 Mart seçimleri yaklaşırken siyaset kazanı kaynamaya devam ediyor.
Zihni Şahin’in aday gösterilmeyerek Mustafa Demir’in tercih edilmesi, Samsun kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı.
Ortalama halk yığınları ve seçmenler Zihni Şahin’in ‘’ Gönül İnsanı ‘’ olduğu kanaatinde birleşiyor ve neden aday gösterilmediğine anlam veremiyor.
Ancak şehrin siyasi figürleri ve eşraftan siyasetçiler Zihni Şahin’in biletinin Mayıs ayında kesildiğini, Büyükşehir Belediyesine kendi iradesi ile atamalar yapmaya başladığında kaderini kendi eliyle tayin ettiğinin altını çiziyor.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, AK Parti teşkilatları nerdeyse tam kadro Zihni Şahin’in karşısında durdu.
Bugün Samsun’da yapılan, Mustafa Demir’in karşılama töreni de bunun bir göstergesi ( Samsun’daki tüm AK Partili yetkililerin olduğu toplantıda Zihni ŞAHİN yine yoktu.
Özellikle Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç’ın kendini gösterme telaşı ve mutluluğu ise kameralara yansıdı. ), aday tanıtım günü Külliye’den davet almayan, Çiğdem KARAASLAN seviyesinde davet gören Zihni ŞAHİN doğru bir hamle ile tanıtıma katılmamıştı. Bugün görüyoruz ki, eğer tanıtım toplantısına katılsaydı dahi sahneye davet edilmeyecek, katılımcıların önünde refüze edilecekti.
Bu tablonun neticesinde ne olacağını tahmin etmeden önce, Zihni ŞAHİN’in bu duruma neden geldiğinin üzerinde durmak istiyorum;
Zihni ŞAHİN markasıyla Bafra ölçeğinde rahatça siyaset yapabilecek potansiyelde bir isim olduğunu, yıllardır verdiği mücadele ile bize gösterdi. Zihni ŞAHİN’in Bafra’daki rakipleri belliydi; son on yılda, gerek parti içinde gerekse parti dışında ona alternatif geliştirecek kişi veya ekip çıkmadı. Eğer Büyükşehir Başkanlığına’da atanmasaydı, Bafra’dan tekrar aday gösterilmesi muhtemeldi. Ancak sıkıntı Kazandere’yi geçince başladı !
Samsun’da siyaset yapmak ile Bafra’da siyaset yapmak oldukça farklı, hem rakipleriniz, hem de çıkar ve menfaat grupları ekip halinde Ankara merkezli büyük bir savaşın içinde.
Zihni ŞAHİN Bafra’dan çıkınca aynı üslup ile, ‘’ Gönülleri Kazanarak ‘’ başarılı olacağını düşündü ama bu böyle olmadı. Zihni ŞAHİN’in siyasi başarıyı yakalayacağı ciddi bir ekibi yoktu, kendisi için gönülden çalışan sevenleri, siyaseti Bafra ölçeğinde bilen birkaç danışmanı dışında.
Yanında ne iyi bir hukukçu, ne iyi bir finansçı, ne iyi bir şehir plancısı, hepsinden önemlisi, ne de yerel teşkilatlar ile genel merkez arasında köprü olabilecek fedakar gönüldaşları vardı !
Zihni bey, Ülkücü tabandan gelen bir isim olmakla birlikte, AK Parti’de görev yapan Ülkücü menşeli isimlerle de bağlantı kuramadı, siyaset kulis işiyken, onun adına kulis atan AK Parti’li etkili Ülküdaşları da olmadı.
Bunların yanı sıra geldiğimiz noktada, Zihni ŞAHİN’in diğer partilerden, özellikle de MHP’den aday yapılmak gibi hedefe varabilecek bir B planı da yok.
Kurtlar sofrası olan siyasette, iddia sahibi olduğun alan büyüdükçe, siyasi paydaşlara, kaliteli kurmaylara daha fazla ihtiyaç duyarsın. AK Parti gibi 16 yıldır kesintisiz ülke yöneten ve karizmasıyla tek başına tüm ülkeyi idare eden bir liderin yanında yer tutmak için; cenaze, düğün, çay ocağı, mevlid… gezmenin ötesinde de meziyetlere sahip olmanız veya bu meziyetlere sahip olanlardan oluşan bir ekibinizin olması gerekir.
Zihni ŞAHİN ne yazık ki bu noktada kaybetti ve zayıf bir profil çizdi.
İşte tamda şimdi, Zihni ŞAHİN’i bekleyen en büyük tehlike, YSK tarafından aday listelerinin kesinleşmesinin ardından Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınmak olur.
AK Parti önceki dönem uygulamalarından, bu konuda ne denli acımasız olduğunu gösterdi.
Eğer Zihni Bey ile parti arasında her geçen gün artan tansiyon düşürülmezse, ilerleyen haftalarda Zihni ŞAHİN’in mevcut makamından da alınacağı kanaatini taşıyorum. Yıllarını halk adamlığına adamış, binlerce öğrenci yetiştirmiş bir isme AK Parti’nin bu muameleyi reva görmeyeceğini ise ümit ediyorum.
