31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’nde Sinop’da düzenlenen etkinlikte ‘su kirliliğine’ dikkat çekildi, “2030’da avcılık azalacak, yetiştiricilik artacak” denildi
Sinop’ta 31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü dolayısıyla konferans düzenlendi. Konferansta Karadeniz’de nesli azalan ‘Mersin balıkları’, Karadeniz’de su ürünlerinin avcılığı ve stoklarının son 40 yıllık değerlendirmesi ve sürdürülebilir iklim ele alındı.
NESLİ TEHLİKEDE OLAN BALIKLAR
Uluslararası Karadeniz Günü’nün, biyolojik çeşitliliği ve bu çeşitliliği etkileyen faaliyetlerin paylaşıldığı gün olarak kutlandığını söyleyen Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Yetiştiriciliği Anabilim Dalı Prof. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl, konferansta gerçekleştirdiği sunumda Karadeniz’de nesli tehlike altında olan mersin balıklarına değindi.
Prof. Dr. Serap Ustaoğlu Tırıl
MERSİN BALIĞI TÜKENME NOKTASINDA
Prof. Dr. Ustaoğlu, 200 milyon yıldır varlığını sürdüren mersin balıklarının 20. yüzyılın sonrasında insan kaynaklı etkenler nedeniyle neslinin tükenme noktasına geldiğini vurguladı. “Karadeniz’in biyolojik çeşitliliği açısından son derece önemli balıklardır. Özellikle siyah havyar olarak adlandırılan yumurtası lüks tüketim malzemesi olduğu için aşırı miktarda avlandığından nesline katkı sağlayamadı. Günümüzde de tükenme noktasına geldi. 1996 yılından itibaren mersin balıklarının stoklarımızda avlanması yasak. Stokların kendini yenileyebilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’nca bu yasak uygulanıyor. Balıkçılarımız da tesadüfen avladığında geri salmaları gerekiyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Osman Samsun
‘KİRLİLİK ÖNLENMELİ, HALK BİLİNÇLENMELİ’
Nesli tehlike altında olan mersin balıklarının nesillerin devamını sağlamak için korunmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Ustaoğlu, “Mersin balığı Karadeniz’in ortak değeridir. Sadece bizim sularımıza ait değil, bizim sularımızda ortaya çıkarak bütün Karadeniz’i dolaşıyor. 100 yaşına kadar yaşıyor. Su kirliliğini önlemeliyiz, akarsularımızı denizlerimizi temiz tutmalıyız. Halkımızı bilinçlendirmeliyiz. Ergin mersin balıklarını mutlaka korumalı ve üremelerine fırsat vermeliyiz. Kültür şartlarında üretmeli ve stok takviyesi yapmalıyız” dedi.
PROF. DR. SAMSUN’DAN ‘GELECEK’ TEOİRİSİ
Karadeniz’deki su ürünleri stoklarının son 40 yıllık değerlendirmesini yapan Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama Anabilim Dalı Prof. Dr. Osman Samsun, gelecekte su ürünleri avcılığının azalacağı ve yetiştiricilik ürünlerinin artacağının görüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Samsun, “40 yıl önce daha küçük boydaki ahşap teknelerle çok miktarda mezgit, barbun, kalkan balığı avlanabiliyordu. Teknolojinin gelişmesiyle av araç gereçlerine de yansıyan bu gelişmeler sonucunda maalesef av miktarımız buna paralel olarak gelişemedi. Daha az avlanır olduk. Şu anda Türkiye’de su ürünlerinin yüzde 45’i yetiştiricilikten, yüzde 55’i ise avcılıktan elde ediliyor. Ama 2030 yılında bunun yüzde 50’ye 50 olacağı ve ondan sonra da artık yetiştiricilik ürünlerinin çok daha fazla olacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.
STOKLARIN DÜŞÜŞÜNDEKİ ETKENLER
Söz konusu düşüşün birçok faktörü olduğuna değinen Prof. Dr. Samsun, “İklim değişikliği, istilacı türler etkili olduğu gibi denizlerimizin kirlenmesi gibi faktörler biraz daha bizim bu stoklardaki üretimi az elde etmemize neden oluyor” dedi.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Prof. Murat Sezgin Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Dalgın, Rektör Yardımcıları, Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcısı Ahmet Tam, Samsun ve Sinop İlleri Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Osman Parlak, Sinop Abalı Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ömer Tuncer, sektör temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
İHA
