Avrupa’nın dünyaya insan hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi evrensel kavramlar konusunda söyleyeceği hiçbir söz kalmamıştır
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya yapılan uygulamanın açıklanabilir hiç bir tarafı olmadığını belirterek, ”Yalnızca bir kadın siyasetçi olarak değil bu yüce milletin bir ferdi olarak yaşananları insanlık suçu olarak nitelendiriyor, Hollanda’nın en temel insan haklarını ayaklar altına alan bu uygulamasını bir kez daha kınıyorum” dedi.
AK Parti Çevre, Şehir ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, Rotterdam Başkonsolosluğu’na girişine izin verilmemesini değerlendirdi.
Karaaslan, ”Avrupa’da son dönemde Türkiye’ye karşı gerçekleştirilen bütün uygulamalar ve son olarak Hollanda tarafından gece geç saatlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya’ya ve dolayısıyla milletimize karşı yapılan bu ırkçı ve faşist yaklaşımın açıklanabilir hiçbir tarafı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının özgürlüklerini kısıtlamaya yönelik gerçekleştirilen bu tavır, ortaçağ karanlığına her geçen gün daha da gömülen Avrupa’nın durumunu en acı şekilde gözler önüne sermektedir.
Tüm bu yaşananlar kınanmadığı sürece, artık Avrupa’nın dünyaya insan hakları, kadın hakları, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi evrensel kavramlar konusunda söyleyeceği hiçbir söz kalmamıştır. Dünyanın bir yarısında yaşanan acılara karşı sessiz kalan batı dünyası, insanlık önünde verdiği sınavda büyük bir hezimet yaşamaktayken, demokrasi uğruna canından vazgeçen bir milletin ve bu milletin temsilcilerinin maruz kaldığı bu tavır, tarihin karanlık sayfalarında ki yeri mutlaka alacak, bu utanç Avrupa’nın hanesine yazılacaktır.
Bütün tahriklere rağmen soğukkanlılıkla geceyi ayakta geçiren aziz milletimizin ve sayın bakanımızın sergilemiş oldukları dik duruş ile bir kez daha istediklerini elde edemeyen ve hüsrana uğrayanlar, mutlaka yeni ve karanlık başka yollara başvuracaktır. Tankların önünde durarak ülkesine sahip çıkan bir milletin evlatları olarak bizler, yalnızca sınırlarımız içinde değil sınırlarımızın ötesinde tek yürek olarak tüm bu hain planları altüst etmeye devam edeceğiz.
Hala var olduğunu düşündüğüm aklıselim ve objektif bakış açısına sahip diğer ülkelerin konuyla ilgili geç kalmadan sergileyecekleri tavır ve alacakları kararların her geçen gün islamofobik ve ırkçı uygulamaların hakimiyetine giren Avrupa’nın ve dolayısıyla dünyanın geleceği açısından çok önemli olduğuna inanıyorum. Yalnızca bir kadın siyasetçi olarak değil bu yüce milletin bir ferdi olarak, bakanımıza ve Rotterdam Başkonsolosumuza yapılanların yanısıra, en temel demokratik haklarını kullanmak için bir araya gelmiş vatandaşlarımızın üzerine at sürülmesini, köpeklerle saldırılmasını insanlık suçu olarak nitelendiriyor, Hollanda’nın en temel insan haklarını ayaklar altına alan bu uygulamasını bir kez daha kınıyorum” dedi.
