DÜNYA KÜLTÜR MARKALAŞMASINDA KENTLERİMİZ

Diğer kentlere markalaşmak adına örnek teşkil edecek Gaziantep kentini ve projelerini anlatmak adına bu yazıyı kaleme aldım.Gaziantep ve mutfağının Dünyaya yansıyan yüzünü sizlere anlatmak isterim.
Ustalarının meziyeti, baharatlarının tadı mutfaklarında tılsımlı bir eda ile birleşmiş ve GAZİANTEP ili “Dünya Gastronomi Şehri” olmuştur. Dünya Gastronomi şehri oluşu ise ulusal yazılı ve görsel basında yer almıştır. Gaziantep Engelli Federasyonu önemli bir hizmete imza atarak “Gastronomi şehri” olan GAZİANTEP ilini Bartın halkı ile buluşturmuştur. Kültürlerin kardeşliği; kapsamında Gaziantep Engelli Federasyonu olarak bölgelerinin yöresel ürünleri ve kültürlerini tanıtan bir organizasyon ile “Bartın’da 24-31 Temmuz tarihleri” arasında coşkulu hizmet vermekteler.
Kız kardeşim ile birlikte kıymetli bu organizasyona katıldık.
Birbirinden seçkin yöresel gıda ve el sanatları ürünlerini görünce hayran kaldık.
Gaziantep Engelli Federasyonu’na organizasyonu için teşekkür ediyorum.
Bartın halkı ile yurdumuzun diğer il ve ilçelerine tavsiyem, federasyonu bölgelerine davet etmeleri yönündedir.
Ülkemizde yaşayan engellilere yönelik önemli bir faaliyet olması ve damaklarınızın Dünya mutfağında
“Gastronomi Şehri” unvanını alan Gaziantep ürünleri ile keyiflendirilmesine fırsat verin lütfen
Özellikle “Antep fıstığı, katmer, kebap ve baklava çeşitlerini” yerken eşsiz tadı ile büyüleneceksiniz.
Bakır sanatlarından birini alırsanız evlerinizde ve sofralarınızda görkemli şölenleriniz olacak.
Akşamları “sıra gecesinin” kulaklarınızda ki tınısı ile ruhlarınız adeta tılsımlanacak.
Bu arada organizasyon alanını gezerken enteresan bir ürün ile karşılaştım.
Ürünün kendisi bir kolonya ve adı “SONGÜL” idi.
Ne yalan söyleyeyim hemen kendime bir pay çıkardım.
Bu kolonya Dünya’nın en nadide gülü olan “siyah gül” ile yapılmış.
Kokladım, muhteşemmmm.
Siyah gül, ülkemizde sadece HALFETİ ilçesinde yetişmektedir.
Hatırlarsanız bir dönem bir TV kanalında adında bir dizi izlemiştik.
Diziye adını veren işte bu kolonyaya dönüşen siyah gül.
Satırlarım ile sadece Bartın değil, tüm yaşayan kentlere tavsiyede bulunmak isterim.
Bu tür organizasyonlar bölgenizde yapılacağı zaman “esnaf ne der” kaygısı taşımayın.
Çünkü esnaflar için bu tür organizasyonlar “kendilerini geliştirmede” önemli bir fırsattır.
Yeni bir bakış açısı kazanırlar ve kendi kent kültürlerini başka bölgelerde tanıtabileceklerini görebileceklerdir.
Öte yandan esnafların yaşadığı kentlerde halkın olduğunu unutmamak gerekir.
Organizasyonları sadece esnaf odaklı düşünmek, bölgede yaşayan insanlar için sizce de haksızlık olmaz mı?
Halkın, başka kültürleri tanıma hatta kaynaşma hakkını da teslim etmek gerekir.
Halk tüm illeri giderek tanıma imkânına sahip değildir ki!
Üstelik bu halk içerisinde çocuklarımız olduğunu hatırlayarak, çocuklarının kültürel gelişimine katkı sunmak gerekmez mi?
Bölge halkının bu organizasyonlar ile zamanlarını kıymetlendirebilecekleri biraz da mutlu olacaklarını dikkate almak gerekmez mi?
Bu tür kültür etkinlikleri aynı zamanda halkın “ insan hakları” kapsamında talepleri olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekmez mi?
Bölge halkının taleplerinin aynı zamanda kentin gelişmişlik düzeyi için yapılacak projelerde önemli veri olduğunu da dikkate almak gerekmez mi?
Diyorum ki!
Esnafın kazanımı kadar, toplumun gelişimi açısından halkın kültür kazanımı da önemlidir.
Ülkemizin her bölgesi “jeopolitik-coğrafik unsurları ve kültürel mirasları” açısından ayrı değerlerdir.
Bu tür organizasyonlar ise; bölgeler açısından kültürlerin kaynaşmasını-kardeşliğini oluşturan aynı zamanda
Dünya literatürlerinde ülkemizin adının yer almasında önemli bir etkendir.
Gelin kardeş olalım ve yaşamı birbirimize kolay kılalım…
Kültürel miraslarımıza katkıda bulunalım
Markalaşan ve Dünya Literatürlerine girecek kentlerimizin olması dileklerimle…