FARKINDA DEĞİLSİNİZ…

Ne güzel varlıklar ki;
Anneleriniz, eşleriniz, kız çocuklarınız…
Koruyup kollayan, sarıp sarmalayan, vicdanınızı var eden…
Aslında ‘iyi ki’leriniz!..
Ne güzel varlıklardır kadınlar…
Oysa, hiç de böyle düşünmeyenimiz de vardır…
Hem de çokçadırlar bunlar…
Kadınları aşağılayıp hor gören…
Her fırsatta ezik duruma düşüren…
Oysa ne güzel varlıklardır kadınlar…
Türlü zevklerinizi hoş karşılayan,
İşkencelerinize boyun eğen,
Şiddetinize sabırla katlanan kadınlar,
Ne güzel varlıklar!..
Onlarsız yapamadığınız,
Egolarınız yüzünden ‘hiç olmayan gücünüzü’ onların bedenlerinde denediğiniz,
Biraz içince aşkından sarhoş olup iğrenç kokunuzu çeken kadınlar!..
Ne güzel varlıklar…
Döverek sokağa attığınız,
Evsiz ve kimsesiz bıraktığınız,
Çocuklarından ayırarak en büyük kötülüğü yaptığınız,
Namuslarınızı asıl böyle ayaklar altına aldığınız,
Ölü bedenlerini çöp konteynırlarına attığınız,
Sessizliklerinizle boğduğunuz,
Mezarsız bıraktığınız kadınlar!..
Ne güzel varlıklar.
KADINLAR…
Pekala;
Sen olsaydın?
Şimdi bir düşün, bir erkek olarak…
Yaptığın her ne varsa bir bir düşün…
Ve zevk almaya bak!
Güçsüz olan bu kez sensin oysa…
Bir köşede sıkıştırılarak, ağzı kapatılarak, zorla ırzına geçilen sensin…
Ya da bir bıçak darbesiyle delik deşik edilen…
Olmadı, başı taşla ezilen.
O da olmadı,en iyisi bedeninin tanınmaması için yakılman gerek belki…
Sakın yanlış anlama!
Senin susturulman gerektiği için tüm bunlar…
Çünkü konuşursan adım ‘SAPIK’açıkar…
Çünkü konuşursan hayatım kararır…
Seni düşünemem bu saatten sonra,
Kendimi riske atamam!..
Sırada ailen var hem,
Anneni düşün, babanı…
Çektikleri acıyı bir düşün…
Minicik yavrularının başına gelenlere mi üzülsünler?..
Yoksa acı içinde öldürüldüğüne mi?
Ya sen?
Şans eseri yaşıyor olsan bile nasıl unutabileceksin başına gelenleri?..
Sana bunları yaşatanlarla,
Nasıl yüz yüze bakacaksın?..
İçinden nasıl söküp atacaksın, aynalara bakıp nasıl yüzleşeceksin gerçeklerle?..
ZOR …ÇOK ZOR!..
Bu ülkede KADIN olmak gerçekten zor…
Anlayabilmeniz için, şöyle bitirmek istiyorum…
Sözü büyük ustaya, Nazım’a bırakarak:
“Ne o, ne bu, ne köçek, ne ayal, ne vebal;
O benim kollarım, bacaklarım, annem, karım, kızım, kardeşim
HAYAT ARKADAŞIM”
Aklınızda kalsın…
Sevgiyle…
Pervin GÜN