Dolar 32,5182
Euro 34,7440
Altın 2.489,73
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cum 14°C
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 20°C

KÖTÜ HABER!..

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özgür Baytut, Karadeniz’de müsilaj (deniz salyası) teşhis ettiklerini söyledi

KÖTÜ HABER!..
REKLAM ALANI
5 Ağustos 2021 15:28

Çevre sorunları konusunda farkındalık oluşturup bu çerçevede çözüm önerileri ve alternatifler sunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMÜ-ÇEVSAM), belli aralıklarla düzenlediği söyleşilerine devam ediyor.

ÇEVRİM İÇİ ÇEVRE SÖYLEŞİSİ
Söyleşi dizisinde bu kez son aylarda Marmara Denizi’ni kaplayan ve ciddi bir tehdit oluşturan müsilaj OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Baytut’un katılımıyla odağa alındı. ÇEVSAM müdürü ve aynı zamanda Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardalı’nın moderatörlüğünü yaptığı söyleşi programı, OMÜ’nün YouTube kanalı üzerinden çevrim içi (on-line) gerçekleşti.

KARADENİZ’DE MÜSİLAJ VAR’
Söyleşide Karadeniz’de de müsilaj teşhis ettiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Baytut, “Tabii ki önlemler alınıp bu yönde çalışmaların yapılması gerekiyor ve bu kirlilik mutlaka izlenmeli. Yüzeyden müsilajın temizlenmesi öncelikli yapılacaklar arasında fakat yeterli değil, çünkü pek çok canlıya zarar verebilecek ve oksijen tüketimini arttıracak müsilaj çökeltileri, önümüzdeki günlerde istenmeyen koşullara neden olabilir. Müsilaj, okyanus ve deniz kıyılarında görülen birikintilere deniyor. Akdeniz’de 18. yüzyıldan itibaren süregelen bu durum ‘mare sporco’ (kirli deniz) olarak da bilinmekte. Müsilaj kümeleri genellikle suların ısındığı, su sütununun tabakalaştığı ve meteorolojik durumların nispeten sabit olduğu ilkbahar sonlarında görülmekte” dedi.

‘TÜM CANLILARI TEHDİT EDİYOR’
Müsilajın oluşmasındaki nedenler hakkında detaylar aktaran Prof. Dr. Özgür Baytut, “Müsilaj üretimi tekat dinoflagellatlardan ‘gonyaulax fragilis (schütt) kofoid’in aşırı üremesi ile ilişkilendirilmiştir. Gonyaulax fragilis, Marmara Denizi’nde bilimsel olarak ilk defa 2004 yılında rapor ediliyor. Bununla birlikte müsilajın, Marmara Denizi’nde 1990’lı yıllardan itibaren çeşitli deniz insanları tarafından görüldüğü belirtilmiştir. Müsilaj, gonyaulax fragilis tarafından salgılanır fakat tıpkı yapı harcına katılan çakıl taşının; harcın miktarını, yoğunluğunu ve dayanıklılığını arttırması gibi müsilajın içinde bulunan ve zincir oluşturan diyatomeler de müsilajın hacmini artırır. Belli bir süre sonra bu çürüme başladığında, su yüzeyinde, su sütununda ve bentik bölgede oksijen azlığı (hipoksia) ve yokluğu (anoksia) gözlenebilir. Nihayetinde de bu durum; bentik omurgasızlar ve kabuklular ile balıkların solungaçlarını tıkar ve bu canlıların solunum yapmasını engeller. Müsilajla birlikte diğer toksik algler aynı anda bulunabilir ve diğer canlılar için zehirlenme tehlikesi ortaya çıkabilir” diye konuştu.

PROF. DR. ARDALI’DAN UYARILAR
ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı ise deniz salyası probleminin bütün yönleriyle gündemde olduğunu fakat Türkiye’de son günlerde meydana gelen ve can kayıplarına mal olan sellerin ve orman yangınlarının Türkiye’yi derinden etkilediğini söyledi. Prof. Dr. Ardalı, krize yol açan bu olayların uzmanlarca öngörüldüğüne işaret ederek, “Dünyada ve ülkemizde bilim insanlarının yıllar önce öngördükleri afetler nedeniyle zor günler yaşanmakta. İklim değişikliğinin etkileri, canlı yaşamlarını olumsuz etkiliyor ve doğayı tehdit ediyor. Global Footprint Network Ceo’su (üst düzey yönetici) Laurel Hanscom ‘İnsanlık, şu anda gezegen üzerindeki ekosistemlerin yenileyebileceğinden yüzde 74 daha fazla kaynak kullanıyor, bir başka deyişle 1.7 dünyamız varmış gibi tüketiyoruz’ uyarısında bulunuyor. Dolayısıyla kaynaklarımızı doğru kullanmıyoruz ve bunun sonucunda karbondioksit emisyonları artıyor, orman alanları azalıyor, hâlâ fosil yakıt ve kullanımı devam ediyor. Dahası, atık ve kıyı yönetim sistemimizi değiştirmezsek şu anki durumdan daha kötü günler yaşayabiliriz. Hem çevresel yükün azaltılması hem de acilen iklim uyum programları çerçevesinde uyarı sistemlerinin kurulması ve önlemlerin alınması hayati önem arz ediyor” dedi.

Program sonunda Prof. Dr. Ardalı ve Dr. Baytut çalışmalara devam edeceklerini vurgularken, yangınlarda mücadele eden fedakar çalışanlar ile vatandaşlara minnettar olduklarını belirterek hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifa diledi.

Sibel TOPAL

REKLAM ALANI
ETİKETLER:
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.