‘KAMPÜSE HOŞGELDİN!..’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, yüksek öğretim için Samsun’a gelen gençlerle buluştu
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Üniversite eğitimi için Samsun’a gelen öğrencilerle bir araya geldi. Karaaslan, “Gençlik şehri Samsun’umuzda ‘Kampüse Hoşgeldin’ buluşmasında üniversiteli arkadaşlarımızla bir araya geldik” açıklamasında bulundu.
CHP’YE ‘TEZKERE’ ELEŞTİRİLERİ
Çiğdem Karaaslan, Samsun ziyaretleri kapsamında partisinin Canik ve İlkadım ilçelerindeki İlçe Danışma Kurulu toplantılarına da katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Çiğdem Karaaslan, CHP’ye yönelttiği tezkere eleştirisinde, “Tezkereye neden ‘hayır’ oyu verilir ve bu, kimi memnun ve mutlu eder?” diye sondu.
‘YILLARDIR BÜYÜK MÜCADELE VERİYORUZ’
Tezkerenin amacının Türkiye’nin milli güvenliği için sınırlarının ötesine asker göndermesi olduğuna işaret eden Karaaslan, “Sınırlarımızın ötesine asker göndermemizin amacı, sınırlarımızın ötesindeki terör saldırısına fırsat vermemektir. Sınırlarımızı korumak ne demek, ülkemizi korumak demek? Ülkemizi korumak demek, vatandaşlarımızı korumak demek. Bunun için yeri geldiğinde sınırlarımız içinde, yeri geldiğinde ise sınırlarımız ötesine Mehmetçiklerimizi görevlendirmektir. İçeride de polisimiz ve jandarmamız, onun dışında bütün ürettiğimiz politikalarla çok uzun yıllardır büyük mücadele veriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER’
Terörün, “Türkiye’de en büyük sorun nedir?” sorusunun çok uzun yıllar birinci cevabı olmasına karşın bugün sıralamada bile bulunmayacak dereceye geldiğini anlatan Çiğdem Karaaslan, bunun AK Parti iktidarı döneminde başarıldığına dikkati çekti. Karaaslan, şöyle devam etti:
“Başarmak zor’ dediler, ‘İmkansız’ dediler. ‘Yedi düvel bir olun gelin’ dedi Cumhurbaşkanımız. ‘Topunuz gelin’ dedi. Bütün terör örgütlerine söyledi bunu hem de. Bize düşmanlıkla bakan bütün devletlere de bunu söyledi. Hepsi de geldiler gerçekten ama hamdolsun geldikleri gibi de gittiler. Dolayısıyla tezkereye neden ‘hayır’ oyu verilir ve bu kimi memnun ve mutlu eder? Güvenliğimiz ile ilgili bu kadar stratejik öneme sahip bir konuda ‘hayır’ diyenlere bu ülkenin geleceği emanet edilebilir mi? Bırakın siyaseti, her şeyin ötesinde bu ülkenin değerlerine yabancılaşmış, bu ülkenin milli güvenliğine bile mesafeli bakan diğerleriyle birlikte yan yana, kol kola olduklarını biliyoruz ama aynı ideolojiye bu kadar hizmet eden ve artık bunu çok daha görünür şekilde yapan, yapmaktan hiç çekinmeyen, dolayısıyla bunu bütün siyasetlerine ve kararlılıklarına yansıtanları görüyoruz.”